İhanet Ödülü

tarafından **Admin** Cuma Tem. 04, 2008 4:10 am

İçinde var olup yetiştiği, kendisini bu güne getiren Ülke'ye, o Ülke'nin sahibi yüce Millet'e ve O'nun tarihine fütursuzca küfreden şerefsiz hain'e elbette kızgınlığımız sonsuz. Ama biliniz ki; bu ihanet oyununda o yalnız değil. O'nun aldığı "Hainlik Ödülü"nü büyük bir başarı gibi Türk milletine yutturmaya çalışan "Beşinci Kol" işbirlikçi medya'yı gözden kaçırmayalım. Onlar, bu ihaneti ve karşılığında alınan büyük ödülü “Manşet”lere taşıyarak, ihanet arzusu ile içerisi kıpır, kıpır yeni “Türkiyeli”leri teşvik etmek için var güçleri ile çalışıyorlar. Mesajları gayet açık; “Sen Türkiye’nin en büyük şairi veya yazarı olsan, hayatın boyunca 1400000 Euro para kazanabilir misin? Ama ülkeni ve milletini yok etmek isteyenlere satar isen, itibar ve para kazanırsın! Öyle ise haydi ihanet yarışına…”

Orhan PAMUK denilen nesebi belirsize verilen "NOBEL!" ödülü bir "Turnusol kağıdı"dır. Ve bu ülkedeki hain ve işbirlikçi satılmışlar ile vatansever Türk çocuklarını bir bıçak gibi birbirinden ayıklayarak, kimin ne olduğunu görmemizi sağlamıştır. Bu yönü ile de iyi bir olay olarak görmeliyiz. Şimdi, elde kalem kâğıt, bu “ihanet ödülü”ne methiyeler düzenleri birini bile atlamaksızın kaydetmeliyiz. Çünkü inanın bana hepsi bu millet için aynı nefret ve kin duyguları ile dolular. Hepsinin içerisinde ihanetin batılı dostları tarafından “En Büyük Ödül” ile ödüllendirilmiş olmasının, Türk’e vurulan şamarı seyretmenin dayanılmaz zevk ve heyecanı var. Türk milletinin derin hoşgörüsü ile içerisinde yaşama ve var olmasına müsaade ettiği “Gayri Türk”ler sürüsü, yüce milletin büyüklüğü karşısında ve kendi alçaklıklarının ezikliği içerisindeki ruhlarının isyanı ile dört bir yandan ihanet yarışına girdiler. Türk için gün, kayıt yapma günüdür. Hesap görme günü de elbet gelecek! O gün bakacağımız kayıtlar sağlam tutulmalı. Yarınlar bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış ebet bizimdir.